Türkiye’de Kritik Altyapıların Doğal Afetlerden Korunmasında Uygulanabilecek İyileştirme Stratejileri ABD Örneği - Bölüm 8

Türkiye’de Kritik Altyapıların Doğal Afetlerden Korunmasında Uygulanabilecek İyileştirme Stratejileri: ABD Örneği – Bölüm 8

Ahmet ÇOLAK

3.2. Türkiye’de Afet Yönetimi

Türkiye’de meydana gelmesi muhtemel doğal afetlere yönelik önleme, hazırlık, müdahale ve iyileştirme çalışmalarının yürütülmesinden sorumlu kuruluş İçişleri Bakanlığı bünyesinde 17 Haziran 2009 yılında 5902 sayılı kanun ile oluşturulan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD)’dır (Resmi Gazete, 2009).AFAD, bu yetkisiyle ülke çapındaki afetlerle ilişkili atılacak adımları düzenlemekte, yönlendirmekte ve koordinasyon sağlamaktadır. AFAD koordinesindeki belediyeler ve valilikler afetlere yönelik müdahale ve iyileştirme süreçlerinden sorumludurlar. Afete hazırlık ve müdahale işlerinde bakanlıklar, askeri birimler, devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları, üniversite ve araştırma grupları yer almaktadır (Barış, 2009).

Öte yandan AFAD tarafından Türkiye’deki afet yönetimine yönelik stratejik, taktiksel ve operasyonel planlar meydana getirilerek afetlerin yıkımından en az kayıpla kurtulmaya yönelik faaliyetler yürütülmektedir. Bu belgelere ilişkin bilgiler Türkiye’nin afet yönetimine ilişkin yararlı veriler sağlaması nedeniyle aşağıda ayrıca ele alınmıştır. Türkiye afet yönetiminin kritik altyapılara ilişkin yaklaşımı bahse konu belgelerin ele alınması sürecinde gözden geçirilerek aktarılmıştır.

3.2.1. Bütüncül Zarar Yaklaşımı

Türkiye’deki afet yönetiminin en belirleyici noktası bütünleşik afet yönetimi sistemi ya da bütüncül zarar yaklaşımını benimsemiş olmasıdır. Bu sistemde insan ve doğal kaynaklı afetlerin bir bütün olarak ele alınması öngörülmüş ve her afet türüne ayrı ayrı planlar tasarlamak yerine tek bir çatı plan oluşturulması kararlaştırılmıştır (TAMP, 2022, s.3). Öte yandan topluma sağladıkları hayati hizmetler nedeniyle kritik altyapıların genel afet planları içerisinde sıradan maddi varlıklar olarak yer almasının yararlı mı yoksa zararlı mı olduğuna yönelik değerlendirmelerin yapılması önemli görülmekte ve çalışmanın sonucunda elde edilen çıktılarla birlikte tekrar üzerinde durulması düşünülmektedir.

3.2.2. Türkiye Afet Yönetim Stratejisi

Türkiye Afet Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (TAYSB) Türkiye’nin afet yönetimine olan yaklaşımını ve afet yönetim süreçlerini genel olarak tanımlayarak ulusal bir çerçeve meydana getiren strateji belgesidir. Afet yönetiminin doğru kaynak dağılımı, koordineli bir bütünlük ve sorumluluk bilincine dayalı olarak geliştirilmesini amaçlamaktadır. Afetlerle mücadelede kamu, sivil toplum oluşumları, özel kurumlar ve akademik çevrelerin aktif işbirliği içerisinde katılım sağlamasının önemi üzerinde durulmuştur. AFAD tarafından hazırlık çalışmaları devam eden TAYSB’a ait yayınlanan ön bilgilerde kritik altyapılara ait direkt bir atıf ve ifadeye rastlanılmamıştır (AFAD, 2022a).

Türkiye Afet Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (TAYSB)

3.2.3. Türkiye Afet Risk Azaltma Planı

Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) doğal ve insan kaynaklı afetlerin yaratacağı yıkıcı etkinin en aza indirilmesi amacıyla hazırlanmış ve 2022’de yayımlanan 31890 sayılı Resmî Gazete’de yer alarak yürürlüğe girmiştir (Resmi Gazete, 2022). Bu planda afetlerin yol açma ihtimali bulunan zararları azaltmakla görevli kamu kuruluşları, özel sektör, sivil topluluklar ve eğitim kurumları belirtilerek atılacak adımlardan bahsedilmiştir. TARAP ile genel olarak afetlerin toplum üzerinde bırakacağı maddi, iktisadi, sosyal ve ruhsal hasarların önlenmesi veya en az seviyeye indirilmesi hedeflenmektedir.

Ayrıca bu planda Türkiye genelinde ve il bazında hazırlanması öngörülen afet risk azaltma planlarına yönelik temel çerçeve oluşturulmak istenmektedir (AFAD, 2022b). Kritik altyapıların doğal afetlerden korunmasına yönelik olarak TARAP’ta yapılan genel taramada kritik altyapı ve kritik tesis ifadelerinin kullanıldığı ve bu altyapıları korumak amacıyla çeşitli önlemlerin alındığı dikkat çekmiştir.

TARAP’ta aktarılan bilgilere göre Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 187 ülkenin ortak olarak imzaladığı afet risklerini azaltmak amacıyla hazırlanan uluslararası Sendai Çerçeve Belgesi’nde kritik altyapıları korumak ve afet mukavemetini artırmak için koyulan hedeflerin Türkiye için de geçerli olduğu belirtilmiştir. Kritik altyapılarla ilgili Sendai kapsamında ele alınan ve TARAP’ta yer verilen hedef ilkede toplumların temel ihtiyaçlarını karşılamada aktif rol oynayan kritik altyapıların afet zararlarından korunması ve bu zararların en aza indirilmesine dair çalışmaların yapılmasının öneminden bahsedilmektedir (TARAP, 2022, s. 26).

Kritik altyapıların topluma sağladıkları katkı seviyesine bakılarak önem derecesinin tespiti ve bu kriter baz alınarak öncelik sırasına göre bu altyapıların afet direncinin artırılması ve güçlendirilmesi uzun vadeli planların arasına eklenmiştir. Bunun yanı sıra afet direncinin artırılması mümkün görülmeyen kritik altyapıların yıkılarak yeniden inşa edilmesi de seçenekler arasında yer almıştır. Kritik altyapıların afete hazırlıklı hale getirilmesi için teşvik desteği verilmesi ve kritik tesislerin afetlerden etkilenme oranı düşük bölgelere inşa edilmesi veya taşınması öngörülmektedir. Kritik altyapıların doğal afetlerden korunması amacıyla yukarıda bahsi geçen önlemleri almakla sorumlu kuruluş Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili kurum ise AFAD olarak belirlenmiştir ((TARAP, 2022, ss. 41-44).

Öte yandan kritik altyapılara yönelik afet risklerini azaltma çalışmaları kapsamında AFAD tarafından 2019’da Nier Ingegneria adlı İtalyan firmasıyla yapılan sözleşme ile Türkiye’deki bazı kritik altyapıların incelenmesine dair bir mutabakat yapılmıştır. “Kritik Altyapıların Afet Direncinin Desteklenmesi ve Afet Risklerine Yönelik Farkındalığın Arttırılması” başlıklı proje ile enerji ve sağlık sektöründeki kritik altyapıların afetlere karşı mukavemeti ölçülmüş ve risk durumları belirlenmiştir. Nier Ingegneria firmasının geliştirdiği bir yazılımla risk durumları ortaya çıkarılan kritik altyapıların güçlendirilmesi amaçlanmaktadır (Anadolu Ajansı, 2020a).

3.2.4. Türkiye Afet Müdahale Planı

Afet yönetiminin sistematik bir şekilde yürütülmesi, kamu ve özel sektör işbirliğinin ortaya konması ve afetlere müdahalede görev dağılımının belirlenmesi amacıyla AFAD tarafından Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) oluşturulmuştur (Resmî Gazete, 2014). TAMP’ta afet yönetim sürecinde görev alacak kurum ve kuruluşların koordinasyonuna ilişkin prensiplere yer verilmiştir. TAMP, kamu ve özel sektör olmak üzere afet yönetiminde yer alması beklenen bütün aktörleri kapsamakta ve rollerini belirtmektedir (TAMP, 2022). TAMP’ta kritik altyapı kavramı yerine kritik tesis ifadesinin kullanıldığı dikkat çekmektedir. Kritik tesis ifadesinin tanımı kritik altyapı tanımıyla örtüşmekte fakat altyapı yerine tesis kelimesi kullanılmaktadır. Kamu binaları, hastaneler, eğitim kurumları ve enerji sektöründen kritik tesis olarak bahsedilmiş fakat kritik tesis tanımına yönelik daha geniş bir çerçeve çizilerek toplumu bütün olarak etkileyecek tüm yapılar kritik tesis tanımına dâhil edilmiştir (TAMP, 2022, s. 58).

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)

Kritik tesislerin doğal afetlerden korunması ve yaşanan afetler sonrasında atılacak adımların neler olduğuna dair TAMP’ta karşımıza bazı ifadeler çıkmaktadır. İlk olarak Türkiye genelinde ve il bazlı olarak hazırlanacak afet müdahale planlarında kamu binaları başta olmak üzere kritik tesislerin zarar görebileceğinin öngörülmesi ve buna göre planların hazırlanması tavsiye edilmektedir. Kritik tesislerde doğal afetler nedeniyle meydana gelme ihtimali bulunan risklerin önlenmesi ve bu amaçla çalışma yapılması da TAMP’ta yer almaktadır. Afet bölgesindeki enerji tesislerinin hızlı bir şekilde onarılıp tekrar hizmete sunulmasına yönelik ifadeler kritik tesislerin doğal afetlerden korunması ve afetler esnasında hizmet vermeye devam etmesi açısından önemli görünmektedir ((TAMP, 2022, ss. 17-35). Ayrıca afet bölgelerine yardım ulaştırmak amacıyla oluşturulan Afet Alt Yapı Grubu’nun görev tanımında su ve kanalizasyon hizmeti gibi kritik altyapıların onarılarak hizmete alınması çalışmalarının koordinasyonunu yürütmek de bulunmaktadır (TAMP, 2022, s. 43).

3.2.5. Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı

Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı (TASİP) afet sonrası ortaya çıkan yıkımın sistemli ve eş zamanlı bir şekilde giderilmesi amacıyla oluşturulmuştur. Kamu kurumları ve özel sektör arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi, iyileştirmeye yönelik kaynakların doğru yerlerde kullanılması, iyileştirme faaliyetlerinin raporlanarak gelecek afetlere hazırlıklı olunması, afetlere karşı mukavemeti yüksek bir toplum meydan getirilmesi TASİP’in başlıca amaçları arasında yer almaktadır (TASİP, 2023). TASİP’te enerji, iletişim ve ulaşım gibi sektörlerin önemli kritik altyapılar arasında olduğu ve bu altyapıların afetten etkilenen bölgelerdeki hayatın normale dönmesinde kritik rol oynadığı aktarılmıştır. Bu altyapıların onarımı ve hizmete devam etmesine yönelik çalışmaların kamu ve özel sektör arasındaki işbirliği ile gerçekleştirilmesinin gerektiği vurgulanmıştır (TASİP, 2023, s. 137).

2020 yılında AFAD’ın düzenlediği 17 Ağustos Anma Programı’nda dönemin İçişleri Bakanı tarafından yapılan açıklamalarda Türkiye’nin afet yönetiminde bütünleşik afet yönetim sistemini benimsediği ve krize müdahale noktasından risk yönetimini önceleyen bir anlayışa doğru yöneldiği ifade edilmiştir. AFAD’ın girişimleriyle oluşturulan TARAP, TAMP ve TASİP planları ile afet öncesi, afet anı ve afet sonrasına yönelik çalışmaların yapıldığını ifade ederek Türkiye’nin afet yönetimine bakış açısını ortaya koymuştur (Anadolu Ajansı, 2020b).

Bölüm Değerlendirmesi

Bölüm genel olarak incelendiğinde Türkiye’deki kritik altyapıların herhangi bir yasal düzenleme altında belirlenmediği ve kritik altyapı sektörlerinin oluşturulmadığı en önemli bulgu olarak göze çarpmaktadır. AFAD’ın doğal afetlerle toplu bir mücadeleyi organize etmek amacıyla ürettiği ve resmi bir bağlayıcılığı bulunan TAMP’ta kritik altyapı yerine kritik tesis tanımının kullanıldığı ve kritik tesislerin korunmasıyla ilgili bilgilerin konu başlıkları altında dağınık bir şekilde yer aldığı dikkat çekmektedir. Sistemli ve koordineli olarak kritik altyapıların doğal afetlerden korunmasına yönelik çalışmaların gerçekleştirilmediği yorumu olası durmakla birlikte Türkiye’nin afet kurumları ve planları incelendiğinde kritik altyapıların korunmasına yönelik bütüncül zarar yaklaşımının belirlendiği anlaşılmakta ve bu doğrultuda çeşitli bakanlık ve kurumların görevlendirildiği görülmektedir.

Türkiye’de Kritik Altyapıların Doğal Afetlerden Korunmasında Uygulanabilecek İyileştirme Stratejileri: ABD Örneği – Bölüm 7 yazısı için tıklayınız

More Reading

Post navigation

Leave a Comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir